Sayfalar

Create a Website

1 Nisan 2013 Pazartesi

İkizler Burcu: Melek mi Şeytan mı?

Zodyak'ın en sevilmeyen ve en yanlış anlaşılan burçlarından biridir, İkizler. İşin kötüsü, çoğu zaman,belli bir yaşa gelene kadar, onlar da kendilerini anlamazlar.

Sıradan bir İkizler'in kafası Kuantum bilgisayarı gibi çalışır, ondan ne sonuç çıkacağını asla tahmin edemezsiniz. Aslında kararsız değildir, fakat her saniye farklı girdi-çıktıları işleyip bir öncekinden farklı kararlara vardığı için kararsızmış gibi görünür. Aslında onların sorunu, çok-kararlılıktır.

Peki bu insan niye diğer insanlar gibi örneği bir Boğa ya da Oğlak gibi düz ve belirli bir yol izleyemez, neden bu kadar değişken olur diye sorabilirsiniz? (Bu soruyu onlar da kendilerine sorar, bunun hayatlarını zorlaştırdığını bilirler). Bunun nedeni meraktır, gerçek bir İkizler her zaman çok meraklıdır, bitmek bilmez bir öğrenme ateşiyle yanar. Önceden bilen biri de asla yeni şeyler öğrenemez, yeni şeyler keşfedemez; dolayısıyla düz ve bilinen yollar ilgisini çekmeyecektir. Başka hiçbir burç İkizler, kadar bilgi ve yenilik meraklısı değildir. Bu bilgi susuzluğu, onların zihin ve kişilik yapısını da düzensizleştirir. Birçok İkizler, kendi karakteriyle deneyler yapacak kadar çılgın ve deneycidir (Bu yüzden değişken, ikiyüzlü, tutarsız gibi sıfatlarla nitelendirilirler).

Tipik bir ikizlerin bu dünyadaki yegane amacı, bilgi edinmek ve bu bilgiyi etraflarına yaymaktır. Bu bilgi edinme yolculuğunda bilinen yolları izlemediği için sıklıkla yolunu şaşırır. Pratik zekasıyla bulduğu geçici çözümler çoğu zaman işleri daha da karıştırır.

Bir İkizler, iki yüzlü müdür peki? Gerçek bir İkizlerse evet, iki yüzlüdür (en az:) Sevilmemesinin en büyük nedeni budur. Birçok İkizler melek gibi bir yüze ve müthiş bir cazibeye sahiptir (Marilyn Monroe, Angelina Jolie ve Johnny Depp'i düşünmek yeter) ve çoğu zaman neşeli, saf ve çocuksudur. Bu meleksi, eğlenceli ve sevimli yaratık, ilk başta bütün burçlardan insanlara cazip gelir. Bir İkizler, yeni tanıştığı insanlara asla mutsuz görünmek istemez; bu yüzden onlara neşeli, saf ama biraz yüzeysel bir portre çizer. Mutsuz, dengesiz, güvensiz ve keyifsiz yüzünü ise kimselere göstermek istemez (kötü bir amacı yoktur, kimsenin canını dertleriyle sıkmak istemez sadece).

Kötü, huysuz, çekilmez yüzünü ise size ancak gerçekten yakınlaştığında gösterecektir. İşin püf noktası da budur, İkizler'in bu mutsuz ve kötü yüzünü olduğu gibi kabul ettiğinizde, dengesiz görünen İkizler insanı dünyanın en sadık ve vefalı dostuna, gerçek bir meleğe dönüşecektir.İşin tuhafı, güvenilir, kararlı ve sabit olan, İkizler'in aslında bu çok az insana gösterdiği karanlık yüzüdür. Yüzeydeki bütün değişkenliğinin ve tutarsızlığının altında aslında çok sabit, bir kez karar verdi mi asla dönmeyen bir insan yatar. Çünkü çok zor karar verir, karşısındakini birçok testten geçirir; bütün bunlardan geçmiş bir insana ise sonuna kadar bağlı kalır (Bu insan İkizler'in bütün ince fakat görünmez muhakemelerinden geçmiştir artık).

 İkizler'in melekten şeytana sonra tekrar meleğe dönüşümünde, karşısındaki insanın tepkisi için çok önemlidir. O bir insana bir zayıflığını ve güvensizliğini (ki çok güvensizdir aslında) göstermişse ve karşısındaki insan onu yargılamışsa, anlamamışsa ya da dinlemeye bile tenezzül etmemişse o zaman ona kapılarını sonsuza kadar kapatıp ortadan yok olacaktır. Ondan sonra da bu insanlar arkasından dönek, iki yüzlü, güvenilmez, kaypak diye düşünecektir. Ama o bunu umursamaz, karşısındakini de bu yüzden yargılamaz, kendini ve derinliğini o insanla paylaşamayacağını anlamıştır çünkü. İkizler bir Başak değildir, karşısındakinin en ufak hatasını yüzüne vurup onu değiştirmeye çalışmaz; Yengeç de değildir kendisini paylaşamadığı için şikayet etmeyecektir, bir Koç gibi karşısındakine açıkça meydan okumaz; O, basitçe karanlık yüzünü kabul etmeyen kişinin hayatından yok olur ya da onunla ilişkisini çok yüzeysel tutar.

Bir İkizler konuşkan biri olmasa bile konuşma ihtiyacı duyar ve karşısında onu dinleyen bir insan ister (Birçok İkizler kötü bir dinleyici olsa da). Onu dinleyen, kendisi gibi öğrenmeyi seven, onu olduğu gibi kabul eden ve zor zamanında yanında olan birini bulduğunda ise yanından ayrılmak istemeyecektir (Belli etmese ahlak da onun için önemlidir). Bir İkizler konuştuğu sürece tehlikeli bir durum yoktur. En tehlikeli İkizler, sessiz İkizler'dir.  Bir İkizler sessizse (ki birçoğu anlattıklarıyla ilgilenmediğinizi hissederlerse sessiz kalacaktır, bu konuda sezgileri çok kuvvetlidir, konuşmayı sevseler de boşa konuşmak istemezler) sizinle bir şey paylaşamayacağını düşünüyordur. Bu burç için iletişim her şeydir ve sizinle iletişim kuramadıklarını düşünüyorlarsa artık yapabileceğiniz pek bir şey yoktur (Diğer insanların ilgilendiği aşk gösterileri, para pul gibi şeylerin hiçbiri bir İkizler'e uzun süre ilginç gelmez).

O duygularını da entelektüel şeylerden bahsederek gösterir (Bu duygusal su gruplarına çok hastalıklı ve anlaşılmaz gelebilir). Bir İkizler, size yeni izlediği bir filmden, okuduğu bir kitaptan ya da yeni öğrendiği bir şeyden heyecanlı bir şekilde bahsediyorsa doğru yoldasınız. Fakat onun şevkini kıracak şeyler söylerseniz ya da dinlemediğinizi hissederse susacak ve onu dinleyecek birilerini aramaya başlayacaktır.

Baştaki sorumuza dönersek bir İkizler'i rahat bırakıp onu değiştirmeye çalışmazsanız, anlattıklarıyla ilgilenirseniz ve öğrenme coşkusunu paylaşabilirseniz bir melek gibi uysal olacaktır; onu değiştirmeye çalışırsanız (ki zaten çok değişmektedir bir de karşısındaki onu değiştirmeye çalışırsa çok sinirlenir) ona karışırsanız, anlamaz ve dinlemezseniz önce size aynı ona davrandığınız gibi davranacak, sonra da hayatınızdan yok olacaktır.

Hiç yorum yok: